Alnımız bizim düşünce stilimizle, düşünce boyutumuzla ilgili bilgiler verir. Alın çizgileri deneyimlere işaret ederken, alın yapısı karar verme ile ilgili süreçleri belirtiyor. Düşünürken elimizi alnımıza götürmemiz ve ovuşturmamız bundan kaynaklanmaktadır. Başımızla yaptığımız en bilinen hareket onaylama ya da reddetmedir. Karşınızdaki insana bir şey anlatırken dinleyicinin başı sağa ya da sola eğim yapmış bir açıyla size bakıyorsa söylediklerinizden etkilenmiştir. Bu duruşu bayanlar çok etkili kullanmaktadırlar. Başı aşağıya eğilmişse ve alttan bir bakışla size bakıyorsa karşınızdaki dinleyici sizden etkilenmemiştir. Hatta sizden farklı düşünüyordur. Başımızı kullanarak karşımızdaki insanın sözünü hiç bölmeden ona katılıp katılmadığımızı rahatlıkla anlatırız. Kısacası başın kullanımı, karşınızdakiyle iletişimi daha etkin hale getirir.

İşaret parmağının başın yan tarafına getirilip diğer parmakların kapalı olduğu el duruşu ilgiyle dinleme işaretidir. Bazen bu duruşta  parmakların açılarının değişmesi ifadenin de değişmesini sağlar. Kapalı olan diğer üç parmağın (orta, yüzük ve küçük) çeneyi dudak altından başlayarak kapatması eleştirisel bir dinlemeye işarettir. İşaret parmağının ve ona eşlik eden orta parmağın alna götürülme hareketi bir konuya yada konuşmaya yoğunlaşma, odaklanma anlamına gelmektedir.

GÖZ

Gözlerimiz davranışlarımızı ifade eden en önemli araçlarımızdır. Yüzün ifade edeceği 30 kadar mimiğin hemen hemen hepsi gözler tarafından desteklenir. Yani siz, sadece kişinin gözlerine baktığınızda aslında o kişinin nasıl bir duygu içinde olduğunu anlarsınız. Gözleri görmeyen insanların suratının donuk olması, bu mimiklerin çoğunun eksikliğinden kaynaklanır. Gözlerimizle bir iletişimi başlatabilme ve sonlandırabilme gücüne sahibiz. Bir konuşma ortamında konuşmacıyı önemsemediğinizi göstermek için bakışlarınızı başka bir yöne çevirdiğinizde onun bundan rahatsızlık duyup iletişimi bırakması göz iletişiminin önemini gösterir. Yine karşınızdaki insanın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamak için gözlerine, göz bebeklerine bakmak yeterli olacaktır. Göz bebeklerinin büyümüş olması sizi dikkatle, ilgiyle dinlediğine işarettir.

Karşınızdaki insanın yüzünde hangi noktaya baktığınızda önemlidir. Bakışlarınızın dik ya da eğri oluşu kendinize olan güveninizle ilgilidir. Bir tartışma sırasında ilk başta karşısındaki kişinin gözlerine dik bakan kişi, kaybedeceğini anladığında, karşısındakinin gözlerine yönelik olan bakışını düşürür ve burun/ağız kısmına bakar.

KAŞLAR

Kaşlar gözlerin tentesidir. Yüzünüzün ve gözlerinizin vereceği mesajı güçlendirir, tamamlar. Kızgınlık, şaşkınlık, alay, sempati, çapkınlık gibi mesajlar iletir. Kaşlar, hemen hemen tüm duygulara destek olur.

DUDAKLAR 

Dudaklarımız sözlü iletişimin kapısıdır. Sağa aşağı kıvrılmış bir dudak, önemsememe, alay anlamına gelirken, sola üste açılmış ve dişlerin hafif göründüğü dudak, kızgınlık belirtisidir. Pişmanlık belirtisini de dudakların sıkılması ve dişlerin kenetlenmesinden anlarız. Utanma durumunda söylenilen şeyden rahatsızlık duyan kimse eliyle ağzını kapatır.

AYAKLAR

Ayaklarımızla farkında olmadan birçok mesaj veririz. Bacakların oturuş pozisyondaki hali de yere bakış şekli de mesajlarla yüklüdür. Bazen kafamızdan geçen düşüncenin bizde yarattığı etki doğrudan ayaklarda gözlenir. Beynimizi meşgul eden bir olayın tepkisi ayakların yere sert bir şekilde vurulması şeklinde dışa yansır. Birkaç kişiyle oturur pozisyondaysanız ve siz, gruptan özellikle biriyle ilgileniyorsanız, bacak bacak üstüne atma duruşunuzda ayağınızın yönü ilgilendiğiniz kişiye dönüktür. Pazarlıkla yüklü miktarda mal alımı yapılan yerde alıcı kişinin ayak pozisyonunu takip edin. Hangi fiyata okey diyeceğini anlarsınız. İlk başta çarpı şeklinde olan ayak uygun fiyata gelince çözülür. Ayağın çarpı konumunda olması ortamdaki gerginlik ve olumsuzlukla ilgilidir.