Finans işi yapmamıza rağmen birçok arkadaşımızın ilk defa bu süreçte duyduğu BDDK’ dan başlamak istiyorum. Tüm bankacılık ve finans kurumlarının; kurallarını belirleyen, denetleyen, yaptırım uygulayan, disiplinize eden belki de devletin en ciddi kurumlarından birinden bahsediyoruz. Türkiye’nin en büyük şirketlerine baktığınızda ilk sıralarda bankaları görmeye alışkınız. Yakın zamanda BDDK’nın verilerine göre 150 milyar TL öz kaynağı bulunan, 3.85 Trilyon TL kredi hacmine ulaşan dev bir bankacılık sektörünü bile çatır çatır dizgin eden bir BDDK’nın belki bu hacmin %1-2’si büyüklükteki tasarruf finansman sektörüne acıyacağını mı sandınız? Daha düne kadar 5-10 şubeli şirketler bile kendini bankalara rakip görmeye başlamıştı, dün BDDK kimin adına hangi amaçla yaptı bilmiyorum ama sektöre güzel bir HAD BİLDİRDİ.
Gelelim bizim mevzuya;
Özellikle son 2-3 yıldır gelen talepler doğrultusunda firma temsilcileri de ciddi gayret göstererek devlet denetimi ve güvencesinin yolunu açacak sistemi yasal bir zemine oturtacak düzenleme için önemli bir emek sarf etti ve süreç resmen 7 Mart’ta başladı. BDDK birkaç temel kuralla başladı, 7 Nisan’da 35 şirket intibak sürecine başvuruda bulundu. Sektör bayram ilan etti, BDDK lisansı alacağız, devlet güvencesi geliyor!
Sonra BDDK bir inceledi, baktı ve dedi ki;
- Bu zamana kadar bu sektörde kafanıza göre at koşturmuşsunuz, o dönem bitti.
- Kontrolsüz büyümüşsünüz, bilançolarınız güzel şeyler söylemiyor, şirketler sürdürülebilir değil.
- Üyelerden toplanan tasarrufları, inşaat ve gayrimenkul başta olmak üzere grup bünyenizdeki yan şirketlerinizi finanse ederek değerlendirmişsiniz. Olmaz.
- Faizden kaçan vatandaştan topladığınız parayı; faiz yada kar payı getirisi sağlayan finansal enstrümanlarda kullanmışsınız. Olmaz.
- Hizmet bedeli harici faiz kadar kira yardımı almışsınız, üstelik birçok üye bundan habersiz. Olmaz.
- Faizsiz ev araba sistemi demişsiniz, hileli satışa izin vermişsiniz yetmemiş ihtiyaç finansmanı bile kullandırmışsınız. Olmaz.
- İnsanların ev sahibi olma hayalini altın günü yapar gibi sempatik organizasyonlar düzenlerken, şaibeli çekilişler yapmışsınız. Olmaz.
- Senelerce ne zorluklarla birikim yapmış üyenin teslimat zamanı geldiğinde süreci keyfi zorlaştırmışsınız, pandemiyi bahane etmişsiniz teslimat yapmamışsınız. Olmaz.
- Personellere ağır mobbing uygulamışsınız, çalışanlarınızı çok kolay harcamışsınız. Senelerce emek vermiş personeli pandemiyi bahane edip ücretsiz izne çıkarmışsınız. Olmaz.
- Yöneticilerin ne ehliyeti var ne liyakati, çoğu üniversite mezunu bile değil. Bu sektör harici iş bile bulamayacak örümcek kafalı insanlarla bu iş yürür sanmışsınız. Olmaz.
- Önüne gelen şirket açmış, 50 – 100 bin sermaye ile kurulan, yeterli ticari deneyim ve beceriye sahip olmayan kişiler bu işi yürütürüz sanmışlar. Olmaz.
Daha söylenecek çok şey varda detaya girmek istemiyorum baktı BDDK böyle olmayacak, dediler nereden başlayalım;
1) 100 Milyon TL sermayesi olmayan bu işi yapmasın,
2) Tasarruf sahiplerinin havuzdaki parasına şirket sahipleri hiçbir şekilde dokunamasın,
3) Firma yetkililerine cezai yaptırım getiren sorumluluk şartı getirilsin,
4) Sürdürülebilirlik açısından belli şartlar, oranlar, kurallar getirilsin.
Ve bu temel kurallar çerçevesinde 3 ay sonunda intibak sürecine 6 firma ile devam edileceği, kalan 29 şirketin tasfiyesine karar verildiği açıklandı.
Burada şartları sağladığını belirten birkaç şirket var itiraz haklarını kullanmışlar. Yapılan bir haksızlık varsa en kısa sürede düzeltilmesini temenni ederim. Sektöre kıyım yapılırken sevinen şirketler içinse henüz süreç tamamlanmadı, lisans alsalar bile hiç bir şey eskisi gibi olmayacak diye hatırlatmak isterim ve lisans alma sürecinde başarılar dilerim. Gerçekten çok üzücü bir gündü; şirketler, personeller, müşteriler ne olacağı belirsiz bir süreç. Umarım sonunda kimse mağdur olmaz…
Bu konuya henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...